Klinik Psikolog İlker İşcan

Psikoterapide Etik İlkeler
Psikoterapi, bireyin duygusal, zihinsel ve davranışsal sorunlarını çözmeyi amaçlayan profesyonel bir süreçtir. Bu süreçte etik ilkeler, hem terapistlerin sorumluluklarını hem de danışanların haklarını korumak için hayati bir rol oynar. Psikoterapi uygulamalarında temel alınan etik ilkeler, bireylerin güvenli ve saygılı bir ortamda destek almasını sağlar.
1. Gizlilik
Psikoterapide danışanların paylaştığı bilgiler kesinlikle gizli tutulur. Gizlilik, yalnızca yasal bir zorunluluk olduğunda (örneğin, bir kişinin kendine veya başkasına zarar verme riski taşıdığı durumlarda) ihlal edilebilir. Bunun dışında, danışanın rızası olmadan hiçbir bilgi üçüncü kişilerle paylaşılmaz.
2. Danışanın Özerkliği
Danışanın kendi kararlarını alma hakkı ve bireysel özerkliği her zaman önceliklidir. Terapist, danışanın bağımsız düşünmesini ve kendi hayatıyla ilgili sorumluluk almasını teşvik eder.
3. Tarafsızlık ve Önyargısızlık
Psikoterapide bireylerin kimlikleri, inançları, değerleri, kültürel özellikleri veya yaşam tarzları ne olursa olsun, terapist her zaman tarafsız ve önyargısız bir yaklaşım sergiler. Her danışanın eşit değerde olduğu ilkesine sıkı sıkıya bağlı kalınır.
4. Empati ve Saygı
Danışanların duygu ve düşüncelerine derin bir empatiyle yaklaşılır. Terapist, danışanın yaşam deneyimlerini ve duygusal durumunu yargılamadan anlamaya çalışır ve her zaman saygılı bir tutum sergiler.
5. Profesyonellik
Psikoterapistler, mesleki sınırlarını aşmamak ve kendi bilgi ve becerilerinin dışındaki durumlarda uzman yönlendirmesi yapmakla yükümlüdür. Terapistin sürekli öğrenme ve kendini geliştirme sorumluluğu vardır.
6. Zarar Vermeme
Psikoterapi sürecinde temel ilke, danışana zarar vermemektir. Terapistin her müdahalesi, danışanın refahını ön planda tutarak dikkatle planlanır. Yanlış yönlendirmelerden veya duygusal zarar yaratabilecek davranışlardan kaçınılır.
7. Fayda Sağlama
Psikoterapide her uygulama, danışanın iyiliği ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla gerçekleştirilir. Terapist, danışanın ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmak ve süreci en faydalı şekilde yönetmekle sorumludur.
8. Sınırların Korunması
Terapist ve danışan arasındaki ilişki, profesyonel sınırlar içinde kalmalıdır. Terapist, duygusal, sosyal veya finansal herhangi bir şekilde danışanla sınırları aşan bir ilişki kurmaktan kaçınır.
9. Kültürel Duyarlılık
Psikoterapide danışanın kültürel değerleri ve inançları dikkate alınır. Terapist, farklı kültürel geçmişlere ve yaşam tarzlarına duyarlı bir şekilde yaklaşır ve bu farklılıkları destekleyici bir tutum sergiler.
10. Gerçeklik ve Şeffaflık
Danışanla kurulan ilişki dürüstlük ve şeffaflık üzerine kuruludur. Terapist, sürecin sınırları, terapinin amaçları ve beklenen sonuçlar hakkında açık bir iletişim sağlar.
11. Sürekli Gelişim ve Sorumluluk
Psikoterapistler, mesleklerinde etik standartlara uygun hareket etmekle birlikte, sürekli öğrenme ve gelişim sorumluluğunu taşır. Danışanların haklarını korumak ve en iyi hizmeti sunmak için güncel bilimsel bilgileri takip eder.
Psikoterapide etik ilkeler, danışan ve terapist arasındaki güvene dayalı ilişkinin temelini oluşturur. Bu ilkeler, yalnızca profesyonel sınırları belirlemekle kalmaz, aynı zamanda danışanın duygusal güvenliğini ve terapinin etkinliğini artırır. Her birey, etik kurallar çerçevesinde saygı duyulmayı ve desteklenmeyi hak eder.